Başnalar Kalesini Hatırlatmak

Başnalar Kalesi’nde 16-17 Mart tarihinde başlayıp iki gün süren savaşta; Kuvay-ı Milliye Kuvvetleri Fransız ordusuna ait birliği yenerek, Mersin’in kurtuluşuna ilk adımı atmıştı. Bu savaşın önemi, Türk Milleti’nin uyanışını hızlandırmış olmasıdır. Fransız işgalci birliklerinin Ermenilerle birlik olup, Mersin halkına zulüm etmesi üzerine evlerini bırakıp dağa kaçan Mersinliler; “Başnalar Zaferi” ile işgalci Fransız ordularını, açılacak her cephede bozguna uğratmaya adeta yemin etmişlerdi. Böyle olunca Kuvay-ı Milliye harekâtı amacına ulaştı. Başnalar kalesindeki başlangıç zaferi ve ardından devam eden müfreze savaşları ve Karboğazı zaferi ile Fransızlar ve yerli işbirlikçiler Mersin halkının direnişi karşısında teslim oldular. Fransızların şehri terk etmek zorunda kalması ve 3 Ocak 1922 tarihinde Türk Ordusu’nun şehre girmesi ile Mersin düşman işgalinden kurtuldu.

KISA BİR ÖYKÜ:

“Fransız ordusunu hazırlayan Komutan Anfree, sabahın erken saatlerinde komuta kademesini oluşturduğu iki yüze yakın hafif ve ağır makineli tüfekler ile birlikte askerler, Erçel yönüne doğru hareket etmeye başlamıştı.

Başnalar kalesi civarına vardıklarında saat 09’u gösteriyordu, Ordu Komutanı dürbünü ile kale yönüne baktı, bir hareketlenme göremedi. “Oh oh! Kuş gibi avlayacağız Türk çetecileri” diye sevinirken, Fransız askerlerin üzerine sağ taraftan sol taraftan ateş açılmaya başladı. Kuvvacılar baskın yapmıştı. Neye uğradıklarını şaşıran Fransız komutan “Siper alın! Karşılık verin!” uyarıları yaparken bir yandan da hala dürbünle kaleye bakıyordu. Sağdan soldan üzerlerine mermi yağan Fransız ordusu böyle bir anı beklemedikleri için vurulanların bağrışları arasında korkmuşlar ve başlarını bile kaldırmadan rast gele ateş açıyorlardı. Ölü ve yaralıları mevzi dışına taşıma gayreti gösteren Sıhhiye erleri de arazinin eniş aşağı oluşundan zorlanıyordu.

Sağ kanatta yerini alan Yörük Hasan, mevzisin de rahattı, düşman askerlerinin onu görmesi çok zordu ama yukarıdan aşağıya doğru baktığı için düşman askerleri başını kaldırsa ateş ediyordu. Yine öyle oldu Fransız eri, ateş etmek için hafif doğrulunca Yörük Hasan tetiğe bastı düşman askerini vurdu. Bir yandan da “Üç oldu” diye Osman’a mesaj yolluyordu.

Sol tarafta mevzilenen Osman ise Kozanoğlu’nun emirleri doğrultusunda ağır makineli tüfek kullanan Fransız askerini gözetliyordu. Onların tetiğe basmasını engellemesi gerekiyordu. Osman’ın silahından çıkan kurşunlar amacına ulaşmış ağır makineli tüfek kullanan Fransız askeri bırak ateş etmeyi yerinden bile kımıldayamamıştı.

Kozanoğlu, Arslan Hoca ve diğerleri de düşmanın tam karşıdan görecek şekilde mevzilenmiş ve ateş altında tutuyordu. Böylece uzun bir süre kurşun sesleri ortalığı inletiyordu.

Yakın bir köy minaresinden sedaya yükselen ikindi ezanını duyan Fransız komutan, Türkler geliyor korkusunu hissederek hemen ordusuna” geri çekiliyoruz” mesajını verirken Müslüman Hintli Çavuş, “O ezandır komutanım. Namaza çağırır!” diye seslenince Fransız komutan daha da sinirlendi…

Geldikleri gibi geri giden Fransız askerlerini gören Kozanoğlu, “Ateş kes!. Düşman yenildi. Geri çekiliyor.” Diye gür bir sesle bağırınca Fransız Komutan, “Şimdilik böyle oldu, yine geleceğiz!” sert sözlerle yanıt verince Kozanoğlu. “ Her geldiğiniz yerden askerlerinizi yerden toplayıp gideceksiniz. Ta ki şehrimizi ülkemizi terk edene kadar!” bağrışı sonrasında Kuvvacılar alkışlarla destek verdiler.”

EMİRLERDE BİLEN ÇOK AZ KİŞİ VAR

Öyküde canlandırdığım kahramanlar sayesinde Mersin düşmandan kurtuldu. 16.11.2025 tarihinde emekli İmam Salih Özbay Hocam gazeteci eşim Fatma Aydın ve ben Başnalar Kalesi’ni görmek için Emirler’e gittik. Sorduk soruşturduk Kalenin yerini bilen de var bilmeyende… Mahalle muhtarını aradık yol göstersin diye, “Bahçede işim var” dedi gelemedi, vatandaşlarla sohbet ettik sonrasında Yol üzeri tarım ürünleri satan bir esnafımızı Salih Özbay hocam aradı, adı Mehmet Sakallı, sağolsun geldi, arabamıza aldık yolu gösterdi. İnsu tarafına gittik. Orman için asfalt yol bitince açılan orman yolu topraklı da olsa tepelere doğru yol aldık. Ancak uzaktan görebileceğimiz bir tepe üzerinde, “Başnalar Kalesi’ni görüntüleyebildik.

İşte böyle Mersin’’in kurtuluşuna imza atan bir kalemiz tarihte Fransız ordusunu dize getiren “Başnalar Kalemiz”, maalesef tarihten düşmek üzere.

Bilen yok… Bildiren yok.

KIZILAY TABELASINDA YAZILI AİDİYET  “Ben Buradayım.”
KIZILAY TABELASINDA YAZILI AİDİYET “Ben Buradayım.”
İçeriği Görüntüle

Ama biz unutmadık. Unutmayacağız.

Gerçek kahramanların göğüs göğüse Fransız askerleri ile çarpıştığı bu kalenin surlarını hatırlatacağız. Hatırlatacağız ki bu yazılanları; 2000’ li yıllarda Fransız askerleri duysun ve bir daha Mersin sahillerini işgal etmeyi aklından bile geçirmesin.

NOT: Bu gezimize gerek şahsı ile gerek arabası ile katılarak bana destek olan Emekli İmam Salih Özbay hocama ve gazeteci eşim Fatma Aydın'a teşekkür ediyorum. Ayrıca Emirler köyünden çiftçi- Pazar esnafı Mehmet Sakallı’ya da bize rehberlik ettiği için çok teşekkür ediyorum Allah razı olsun. Sağ olsunlar var olsunlar.