Dış görünüşe aldanmayın!

Dış görünüşü şahane olan bir şeyin içine baktınız mı hiç? Bakınız, bazen öyle bir çürümüşlük çıkıyor ki bir daha o nesneye elinizi bile sürmek istemezsiniz. Şairin dedi gibi “Bana dış güzelliğin değil, iç güzelliğin gerek” Belki dış güzelliği bir müddet sizi aldatabilir. Hatta bazı satıcıların yaptığı gibi, sağlam olan meyveleri üste dizip altındaki çürükleri satması gibi de değerlendirebilirsiniz bu çürümüşlüğü…

Şimdi dünya denilen küre içinde birlikte yaşayan 9 milyara yakın insan var. Bu insanların çoğu sınırları çizilmiş adına devlet denilen organlar içinde; ayrı, ayrı yönetim biçimiyle yaşam sürüyorlar. Sınırları aşanlara “haddini bildirmek” adına savaş ilan ediyorlar. Savaşıyorlar. Buraya kadar normal. Çünkü neden normal denilirse verilecek yanıt çok basit, insan var oluşundan bu yana içinde sürekli bir vahşilik bir yaban hayıtını birlikte yaşatıyor. Bunu yaşatmamak için devletler birlik oluşturmuş adına Birleşmiş Milletler demiş, demokrasi demiş, ahlak-dürüstlük-eşitlik demiş. İyi de etmişler lakin bir de kendi içlerinde ayrım yapmışlar sen zayıfsın, sen güçlüsün sen ise bir hiçsin diye… Yani vahşete devam, barbarlığa koşar adım ve yaban hayatı hiç bitmeyecek…

Bugün örneklerini çok yaşıyoruz. Rusya Ukrayna’ya saldırdı yıllardır savaş sürüyor. Masum insanlar ölüyor. İsrail çevresindeki tüm ülkelere işkence eder gibi her gün birkaç bomba atıyor insanları öldürüyor ve Gazze insanını vahşice öldürüp açlığa sürüklüyor. Hak, hukuk, adalet, eşitlik sevdalısı Birleşmiş Milletler’in dışı cilalanmış çok güzel görünüyor ama gel gelelim içine bir bak çürümüşlük var. Karar veremiyor, verdiği kararı uygulatamıyor, adeta yok. Aldanmayalım.

Gazze’ye umut götüren, gıda götüren silahsız atktivistlerin oluşturduğu Sumut filosu 2 Ekim 2025 tarihinde İsrail terör guruplarınca saldırıya uğradı. İnsanlar tutuklandı, sorguya çekildi. Yine uluslararası hukuk çiğnendi. Bu bir vahşilik, bir yaban hayatıdır.

Birkaç gün öncesinde ABD Lideri Tramp, Gazze’ye barış gelecek diye 20 maddelik “barış-ma” şartları sundu. Gerçekten barış kelimesi dıştan bakınca güzel ve hoş görünüyor ama içine bir bakın çürümüşlük var, kayıtsız şartsız Hamas’ın teslimiyeti var, Filistin devletinden hiç bahsedilmiyor. Üstelik eli kanlı bebek katili İsrail, bu maddelerle adeta ödüllendiriliyor. Ey Tramp! Senin de sözlerin çok güzel, barış gelecek sözü insanın yüreğini okşuyor ama 20 maddenin söylediği sesler hiç te öyle demiyor. Aldatma var, kandırma var…

SUMUD…
SUMUD…
İçeriği Görüntüle

Artık vaz geç diyorlar. İnsanları aldatmadan-kandırmadan dünya liderliğini yapmanızı kim istiyor biliyor muzunuz?

Sumut deniz filosunda Gazze’ye insanlık adına yardım malzemesi götüren 50’yi geçen devletin vatandaşları istiyor. Duy bu sesi! Diyor.

İran, İsrail’in dokunulur olduğunu, ülkesine ve insanlarına zarar verilebileceğini tüm dünyaya gösterdi… Şimdi de İsrail terör saldırısından kurtulan Sumut Filosu’ndan birkaç gemi Gazze’ye ulaştı. Bu da gösteriyor ki İsrail ablukası delinip geçilir. Geçtiler. Artık güçlü değiller… Hisset bunu diyorlar!

Varsın devlet başkanları ABD’den korksunlar. Ama o devletlerin halkı korkmuyor. Sumut filo halkı, yürekli aktivistler, dünya halkı İsrail’in terörüne dur diyor. Gör bunu! Duy bu sesi! Diyorlar.

Belki, belki birkaç ay sonra binlerce sumud filoları, İsrail zorbalığının Ablukasını delmek için Gazze kara sularına hareket edecek… Bunu da gör diyorlar!

İşte böyle! Siz, siz olun dış görünüşe aldanmayın! Güç inançtadır imandadır.

Sağlıcakla Kalın!