Yazar Canan Kundak Çekiç Yazıyor

"HAZIRLIKSIZ YAKALANMAK: EN ESKİ HASTALIĞIMIZ

“Bir mikroskoptan, bir cepheden, bir eczaneden: 24 Ekim’in üç hikayesi”

İnsanoğlu var olduğundan bu yana en büyük savaşını, görünmeyen düşmanlarla yani bulaşıcı hastalıklarla verdi. Tarihte ilginç tesadüfler vardır. 24 Ekim de bu tarihlerden biridir.

1632 yılının 24 Ekim günü mikrobiyolojinin babası ilan edilen Hollandalı Antonie van Leeuwenhoek dünyaya gözlerini açar. Antonie basit bir mercekten bakarak daha önce kimsenin görmediği mikroplar evrenini ortaya çıkarır.

İnsan ömrü gerçekten 150 yıla çıkabilir mi?
İnsan ömrü gerçekten 150 yıla çıkabilir mi?
İçeriği Görüntüle

Yüzyıllar sonra, 1882 yılının 24 Ekim’inde, Robert Koch verem mikrobunu bulur. Mikroskobunun altında, belki titreyen bir alevin ışığında günlerce uykusuz kalarak çalıştı; Bir çağın karanlık yüzünü aydınlığa kavuşturdu. O dönemin bu küçük mikrobu, sadece tıbbın değil insanlığında bilgisizliğe karşı verdiği savaşın sembolü oldu.

Aradan geçen 32 yıl sonunda, takvimler 1914 yılının 24 Ekim’ini gösterdiğinde, laboratuvarda mikrop üzerine verilen savaş, bu kez yeniden başlamıştı. Osmanlı ve Rus orduları Kafkasya Cephesi’nde karşı karşıyaydı.

Sarıkamış’ın soğuğunda, Ahmet, Mehmet, Ali, Osman ve daha birçok gencimiz, çocuğumuz Koch’un bulduğu verem mikrobu, açlık ve diğer salgın hastalıklarla savaşıyordu.

Birçok canımızı silah ve tüfek mermilerinden değil, tifo, kolera, zatürre vb. hastalıklardan kaybettik.

Hastalık, Kafkasya Cephesinin görünmeyen en büyük düşmanıydı.

Tüfek kadar ölümcüldü tifüs, mermi kadar keskindi soğuk…

Aradan bir asır geçti ve bilim de tıp ta inanılmaz derecede gelişti. Mikroskoplar dijital, ilaçlar laboratuvarlarda el değmeden üretilir hale geldi.

2025 yılının 24 Ekim’in de laboratuvarlar, aşılar, eczaneler şehrin her köşesinde.

Lakin grip aşısı bulunamıyor.

Mersinimizin merkezinden, Reşadiye’den Yenişehir’e kadar dolaşan vatandaşımız “Grip aşısı geldi mi?” diye soruyor.

Eczacılarımız ise nezaketle hep aynı cevabı veriyor. “Henüz gelmedi, dağıtımda sıkıntı var.”

Ne eczacımız suçlu ne de vatandaşımız haksız. Sorun sistemin dengesinde. Tıpkı geçmişte olduğu gibi hastalıkla değil hazırsızlıkla savaşıyoruz. Afişlerimizde sağlıkta dönüşüm yazsa da yaşlılarımız, alerjen çocuklarımız, hala aşı bekliyorlar.

Tarih garip bir biçimde tekrarlanıyor. Leeuwenhoek mikrobu bularak Bilim’in doğmasını sağladı. Koch o mikrobu tanımladığında tıp ilerledi. Ama bugün aynı insanlık grip aşısı bulamadığı için mağdur durumda.

Bilime değer vererek, önlem almalı, planlama yapmalı, üretmeli ve paylaşmalıyız.

Savaştaki kurşunların yerini, ihmaller almaya başladı.

Her şey için geç kalmaya o kadar alıştık ki, hazırlıklı olmayı unuttuk… Hazırlık sadece sağlıkta değil, yaşamda da kurtarır."