“Salih amel”, din dilindeki yaygın kullanımı ile öncelikle Allah Teâlâ’ya ibadet ve taatte bulunmak, Allah’ın kullarının yararına faydalı işler yapmak demektir.
SALİH AMEL NEDİR?
“Salih amel”, din dilindeki yaygın kullanımı ile öncelikle Allah Teâlâ’ya ibadet ve taatte bulunmak, Allah’ın kullarının yararına faydalı işler yapmak demektir. Helâl ve meşru olan her türlü iş, şayet düzgün, sağlam, dürüst yapılıyorsa bu, salih amel olarak nitelenir. Birçok âyet ve hadiste “amel” ile daha çok ecir/sevap kazanmak için yapılan çeşitli ibadet ve taat dile getirilir; bununla birlikte “salih amel” kavramının kapsamının çok daha geniş olduğu unutulmamalıdır.
Yüce Allah yüze yakın ayette, “iman eden ve salih amel işleyen” buyurarak iman etmekle salih amel işlemeyi yan yana zikretmiştir. (Bakara, 2/25, 62, 82, 277) Ayetlerde geçen “salih amel işleyenler” nitelemesi, başta ibadetler olmak üzere her türlü olumlu ve yararlı davranış ve işleri ifade etmektedir.
İman ile birlikte salih amel, Müslümanın hayat anlayışını, iş ahlâkını ve üretim felsefesini göstermektedir. Buna göre her meslek erbabı işini temiz yapmalı, hizmetin hakkını vermelidir ki, böylece helâlinden kazanmış olsun. Şu hâlde iman ve salih amel, kişiyi ahlâklı ve sorumlu davranışlara yöneltmeli, karşılıklı hak ve hukukun korunmasına sevk etmelidir. Bu durum ortaklar için de alıcı ve satıcı için de genel geçer bir kuraldır. Salih bir müminin işi, çalışması, üretimi de aynı şekilde salih, yani dürüst olmalıdır.
Bundan dolayıdır ki Resûlullah (sav) “Salih bir kişi için, salih mal ne kadar güzeldir!” buyurmakla hem salih kimseyi, hem de onun helâl kazancını övmektedir. (İbn Hanbel, IV, 197) Zira salih olmayan iş, neticesi itibariyle karşı tarafı zarara sokacağından beraberinde kul hakkını getirecek; haksız ve haram kazanç ise o şahsın ibadetlerini dahi olumsuz etkileyecektir. Dolayısıyla işi salih olmayanın, kendisi de asla salih olamayacaktır.