Siyonizm’in Örümcek Ağı…

Siyonizm’in Örümcek Ağı…

Dünya sinema tarihinin en ünlü filmlerinin bazıları hangileridir dendiğinde aklımıza ilk gelen filmler muhtemelen Godfather, Forest Gump, Titanic, Gladyatör, Görevimiz Tehlike, Cesur Yürek, Iron Man, Indiana Jones olur.

Geçmişten bugüne Hollywood film sektörünün en önemli ajansları onların elinde. Ve yukarıda bahsedildiği üzere sinema tarihinin en ünlü filmleri, en fazla gişe yapan yapımları hep onların şirketinden çıktı. Hatta bugün hem sinema salonlarında hem de dijital platformlarda izlediğiniz film ve dizilerin çoğunda onların imzası var.

Paramount Pictures adlı bu film şirketi geçtiğimiz sene Yahudi iş adamı Larry Ellison’ın oğlu David Ellison tarafından satın alındı. Larry Ellison İtalyan asıllı Amerikalı Yahudi bir aile ve geçen Eylül ayında net serveti 393 milyar dolar olarak açıklandı. Yani Elon Musk'ın 384 milyar dolarlık servetini geride bıraktığı düşünüldüğünde İsrail belasının finans ayağının ne denli güçlü olduğunu varın siz düşünün.

Ayrıca Larry Ellison’un İsrail ordusuna bağışlar yapmasıyla tanınıyor. Ve İsrail’e sadakati çok yüksek ve Donald Trump ile çok yakın ilişkilere sahip.

Yakın zamanda İsrail eski Savunma Bakanı Benny Gantz’ın e postası bir grup hacker tarafından kamuoyuna sızdırıldı ve David Ellison ile arasındaki yazışmalar ortaya döküldü.

Sızan yazışmalar ve belgelere bakıldığında İsrail için 12 tane küresel milyarder bağışçı bulunması ve bunlarla İsrail’in yapamayacağı örtülü istihbarat ve operasyonel faaliyetlerin yapılması stratejisi yer alıyor. Stratejinin en ilginç yönü ise bu oluşuma “On İki Kabile Planı” isminin kodlanması.

On iki kabile isminin Hz. Yakup’un Tevrat’ta geçen on iki oğluna atıf yapılıyor olması. On iki bağışçının her biri, finansman ve ağ gücüyle bir kabileyi temsil ediyor ve on üçüncü kabile ise İsrail devletinin kendisi olarak kodlanıyormuş.

Bu on iki kabilenin arasında David Ellison, Larry Ellison’un yanı sıra Rothschild ailesi, Haim Saban ve 149 milyar dolar servetiyle Google’ın kurucusu Sergey Brin gibi dünyadaki en önemli 12 milyarder Yahudisi yer alıyor.

İsimlerini kimler bu on iki kişi diye Google’da aratınca karşımıza finans, teknoloji, düşünce kuruluşları, sinema, medya, eğlence sektörü, gayrimenkul sektörü gibi alanlarda dünyanın en büyükleri çıkıyor.

Her biri milyarder ve her biri dünyanın farklı ülkesinde en etkili iş insanları. Küresel çapta karşımıza çıkan her işin arkasında bu 12 kişi var. Pinokyo, Şirinler gibi çocukların izlediği çizgi filmlerden kullandığımız yazılımlara, okuduğumuz kitaplardan bu araştırmayı yapmak için kullandığım Google’a kadar birçok alanda söz sahibiler hatta tekel konumundaki kişiler bunlar.

Bu İsrail’e destek ağı, klasik lobicilik sınırlarını dahada ileriye taşıyarak özel istihbarat ve medya yönlendirmesiyle kamuoyu oluşturmak için bir araya geliyor. Sadece kendi ellerindeki imkanları kullanmakla kalmıyorlar aynı zamanda İsrail lehine faaliyet göstermesi için uluslararası bazı özel istihbarat şirketiyle çalışıyorlar.

Küresel bu on iki milyarderin fonuyla bu özel istihbarat şirketi dünyadaki Filistin yanlısı aktivist, siyasetçi, gazeteci ve diğer etkili kişilere yönelik istihbarat ve etki operasyonları yapıyor.

Black Cube adlı bu istihbarat şirketi 2010 yılında iki eski İsrail istihbarat subayı tarafından kuruluyor. Merkezi, Tel Aviv’de, ayrıca Londra, Madrid, Paris, Toronto ve New York gibi şehirlerde de ofisleri bulunuyor. Bu şirket hedef kişi ve kurumlar hakkında gizli bilgi topluyorlar, finansal ve kurumsal soruşturmalar yapıyorlar, rakip analizleri ve siber güvenlik operasyonları yürütüyorlar, yumuşak hedeflere yönelik sosyal mühendislik ve psikolojik manipülasyon faaliyetleri tasarlıyorlar.

Bunlarla özellikle ABD’de ama dünya genelinde İsrail karşıtı her sesi, her etkili kişiyi, her sanatçı ve yazarı hedef alıyorlar. Bu kesimlere yönelik siber/etki operasyonları tasarlıyorlar. Operasyonları arasında sosyal mühendislik, sahte tabanlar oluşturma, itibar zedeleme, şantaj gibi stratejiler de yer alıyor.

İsrail’i destekleme yolunda “On iki Kabile Planı” adıyla şekillendirdiği bu küresel ağ, medya, sinema, teknoloji, finans gibi alanların tamamını kontrol edip birçok batı ülkesinde beşinci kol faaliyeti icra ediyorlar.

Ancak Gazze soykırımından sonra evdeki hesap çarşıya uymuyor. Gazze soykırımı ile Filistin’e yönelik küresel batı algısı değişince bazı Hollywood starlarının, dünyaca ünlü sanatçıların, bilim insanlarının, yazar ve entelektüellerin İsrail’e karşı çıkması ve dünyanın birçok ülkesinde İsrail’e karşı milyonların halkların sokakları dökülmesi bu sermaye ve medya oyununu alt üst ediyor.

Bugün yaşanan İsrail’in ateşkes sürecine doğru evrilmesinin en kritik nedenlerinin başında ABD’nin dünya kamuoyunda itibarının çok aşağılara inmesi ve buna binaen ABD Başkanı Donald Trump’ın baskısı ve dünya kamuoyunun İsrail aleyhine dönmesidir.

7 Ekim ‘’ Aksa Tufanı’’ 70 bin masum insanın yaşamına mal olsa da bu hadisenin en önemli çıktısı Siyonist İsrail’in ‘’Holokost mağduriyeti” ve bundan beslendiği “her şeyi yapabilme meşruiyet” algısı artık geri dönülemez şekilde yara almıştır.

Küresel cephedeki tersine dönen rüzgâr, bu On iki Kabile planının ‘’Siyonizm’in Örümcek Ağı’’ Operasyonlarını şimdilik ertelese de önümüzdeki yıllarda Hollwood filmleri, sosyal medya alanları, istihbarat oyunları ve daha nice yöntemlerle ‘’ İyi çocuk İsrail algısını’’ eskiye döndürme yolunu deneyeceklerini unutmamak, operasyonlara gelmemek gerekiyor.

Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündemden düşürmediği Filistin/Gazze meselesinde İsrail nezdinde istediğini alamayan, ABD başta İngiltere, Fransa ve diğer batı ülkelerinin yönetimlerini finans, medya ve siyaset gücüyle etkileyen bu küresel Siyonist şebeke, bunun rövanşını almak için İsrail'in bundan sonraki hedeflerinden biri olan Suriye sahasında ABD başkanı Trump'ı sıkıştırma ve kendi güvenlik politikaları için Türkiye destekli Suriye'yi istikrarsızlaştırma faaliyetlerine gireceği açıktır.

Zira İsrail'in önümüzdeki dönemlerdeki hedeflerinden birisinin Türkiye'nin gelecekteki istikrarı için yumuşak karnı olan ve geçmişteki PKK terörünün kuluçka merkezi Suriye coğrafyası olduğu unutulmamalıdır.