Kendine Yaslanan Dik Yürür! PKK, kendini feshettiğini ilan etti.
Kendine Yaslanan Dik Yürür!
PKK, kendini feshettiğini ilan etti.
1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesinin Fis köyünde Marksist-Leninist çizgide kurulan ve 40 binin üzerinde insanın ölümünden sorumlu olan fiilen ülke içinde eylem yapamaz hale getirilen terör örgütü resmi olarak feshini açıkladı.
Artık Türkiye yazmaya başladığı ancak terör, darbeler gibi kalkışmalarla bir türlü odaklanamadığı kendi hikayesini yazmak için yeni bir güzergaha girdi.
Zira terör, darbeler gibi nedenlerle gerek ekonomik gerekse güvenlik olarak neredeyse yarım asır iğdiş edilmeye çalışılan bir Türkiye, nasıl bir gelecek hayali kurabilir nasıl gelecek inşa edebilir ki?
Üstelik içimizdeki FETÖ gibi ülkeyi içten çökertmeye çalışan beşinci kol girişimler veya kendi değerlerinden utanç duyan kendi değerlerini aşağılayıp batı değerlerini öne çıkartıp ‘’ bizden bir şey olmaz’’ algısını zihnimize kazıyan batı hayranı ‘’ Monşer’’ tiplerde cabası…
Öyle ki bu Monşer tipleri kullanarak bir şeyler yapabilme, bir şeyler becerebilme bir şeyler inşa edebilme kapasitesini millet olarak hep bizim dışımızdakilere verilmiş bir lütuf olarak gösterdiler.
Kulağımıza fısıldadıkları bu sözde yetersizliğimizi içimizdeki Monşer tiplerle beslediler. Hatta birçok şeyi imkânsız görme serüvenimizi en yakınımızdaki en güvenilir sözde dostlarımızla perçinlediler.
Sonunda hayatımıza hep başkasının eline bakan pısırık bir toplum sünepe bir devlet anlayışını hâkim kıldılar.
Ve sonra anladık ki birilerinin ortaya attığı sağ, sol, Kürt Türk, Alevi Sünni gibi toplumsal sorunlarla uğraştırırken, hedeflerimizin peşine kendileri koşmuşlar. Netice de yarıştan kopuş bizim adımıza olsa da sonuca koşuş başkalarının adına olmuş her zaman.
Dile kolay neredeyse yarım asırdır Batı emperyalizmine bölgede mayın eşekliği yapmış acaba önümüze bir tutam ot atarlarda bundan nemalanır mıyız iştahıyla beklenti içindeki PKK terörüyle kaybettiğimiz insan rezervimiz kırk binin üzerinde terörün dolaylı ekonomik maliyeti ise ülkeye maliyeti 3,5-4 trilyon dolar…
Türkiye bu parayı teröre değil de kendi iç dinamiklerine harcamış olsaydı ilk 10 ekonomi içerisinde kişi başına düşen 50 bin dolar civarındaki gelir seviyesiyle bir refah toplumuna kapı aralamış olacaktı.
Ancak ‘’bir musibet bin nasihate yeğdir’’ derler.
Devletlerde tıpkı insanlar gibi yaşadıklarıyla, yaşadıklarından elde ettiği tecrübeler nispetinde olgunlaşırlar.
Terör ve darbe gibi belalar bizi öyle bir kendimize getirdi ki ‘’kendine yaslanan dik yürür’’ misali ekonomik ve güvenlik olarak büyük bedeller ödesek de bunlar ‘’özgüvenli’’ yeni bir toplum inşasına kapı araladı.
Bugün bu özgüvenden aldığı yumuşak güçle; bölgesinde gerek arabulucu rolündeki lider diplomasisi gerekse gerektiğinde ‘’sert güç’’ potansiyeli ile bölgesel sorunlara müdahale edebilen, güvenilen, sorun çözen ülke projeksiyonu ile ‘’bölgesel süper güç’’ iddiasını ‘’ küresel güç’’ iddiasına taşıyacak bir ülke konumuna yükseltmiştir.
Türkiye 41 yıldır uğraştığı ve kendini feshettiğini ilan eden bu terör belasından tamamen kurtulduğunda güvenlik konseptini ülke içinden ülke dışına yönelten ve terör için harcanan paranın ülke ekonomisine aktarıldığını düşündüğünüzde bu parayla refah toplumuna yönelik neler yapılabilir bir düşünün?
İşte ülke içinde bitirilmiş ülke dışında bataklığın kurutulması için operasyonlara tabi tutulan PKK’nın feshi, 41 yıldır bünyeyi enfekte etmiş bir dikenin çıkarılması açısından önemlidir.
Ve herkes her kesimden insan bu süreci ülkesi için ülke geleceği için koşulsuz desteklemelidir.